Herkesin bir hikayesi vardır… Bir sebebi, bir inanışı, bir sevdiği… İyi ya da kötü herkes hikayesini anlatmak ister. Yarım kalmış olabilir ya da devam edebilir.

Sözlerle, yazılarla veya bambaşka hallerle.Ve yine kaybolur herkes onların gözlerinde… 

Dokunduğu yer olmak ister. Güldüğü nesne.. Kıyamaz dokunmaya, okşamaya… Koklarken içi gider.

Uf olursa öper… Geçer…

Anne ve baba olmaktır bahsettiğimiz. Çocuk sahibi olmak.

Çok ama çok sevmek… Bu kadar sevebildiğine şaşırarak sevmek. Kim istemez ki en iyisini bu kadar sevdiği için…

Bizim hikayemiz, doğa aşığı olan, sevgimizin vücut bulduğu, masmavi gözlerinde kaybolduğumuz oğlumuz Leo’dan ilham alıyor. Leo’s markası oğlumuz Leo’nun hikayesini anlatıyor.

Anne ve baba olarak onun için en iyisini, en güzelini, en doğalını, en tazesini almak istiyoruz ve sizlerin de bunu istediğinizi biliyoruz. 

Bunun için 5000 km uzaktan çocuklarımızın öpmeye doyamadığımız minik parmakları, en iyisi ile buluşsun diye, dünyanın en nadide, en güçlü, en her şeye rağmen tertemiz kalan, mis gibi doğasının ev sahibi olan Sibirya’dan %100 doğadan, %100 Sibirya’da ve %100 Sibiryalıların el işçiliği ile yapılmış ahşap oyuncaklar getiriyoruz.